Hindistan ile Pakistan arasındaki Keşmir sorunu 76 yıldır çözülmedi
Hindistan ve Pakistan’ın bağımsızlıklarını kazandığı 1947’den bu yana iki ülke arasında çözülemeyen bir sorun olan Keşmir’in hangi ülkeye yerleştirilmesi gerektiği sorunu, 70 yılı aşkın bir süredir varlığını sürdürüyor.
BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Keşmir’in geleceğinin halk oylamasıyla belirlenmesi davetine rağmen, Keşmirliler on yıllardır kendi kaderlerini belirleyemiyor.
Dünya kamuoyunun dikkatini 76 yıldır çözümlenemeyen Keşmir sorununa çekmek amacıyla 5 Şubat 1989’da Pakistan’da “Keşmir Dayanışma Günü” ilan edildi.
İki ülke arasındaki gerilimler nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak 4 savaşa ve binlerce insanın ölümüne neden olan Keşmir sorunu, taraflar arasında bir sorun olmanın ötesinde dünyayı ilgilendiren bir insani sorun haline gelmiştir.
Keşmirli Müslümanlar iki asırdır Müslümanlar tarafından yönetilmiyor
1300’lü yıllarda Kral Rincana’nın İslam’ı kabul etmesiyle İslamlaşan Keşmir’de, 1819’da Sih Maharajah Ranjit Singh yönetimi devraldı.
Müslümanlar bu dönemde zulme uğramışlar, zaman zaman ibadetlerini yasaklayarak ve ağır vergiler koyarak isyan etmişlerdir.
Sih Krallığı’nın dağılmasının ardından İngilizler, Keşmir’in yönetimini 7,5 milyon rupiye 1846’daki Anglo-Sih savaşlarında saf tutan “Dogra Hanedanı”nın kurucusu Gulap Singh’e devretti.
1947 yılına kadar süren Dogra döneminde Keşmir halkına arazi mülkiyeti, eğitim ve istihdam gibi alanlarda yasaklar ve baskılar uygulandı. Konuşma konusundaki yasaklar ve baskılar, bağımsızlık yanlısı seslerin giderek yükselmesine neden oldu.
İngiltere 1947’de sömürge Hindistan’dan çekilirken Keşmir, bağımsızlığını yeni kazanmış Hindistan veya Pakistan ile birleşme seçeneğiyle karşı karşıya kaldı.
Bağımsızlıktan sonra Hindistan’a mı yoksa Pakistan’a mı katılıp bağımsız bir devlet olma konusunda kararsız kalan dönemin prensi Maharaja Hari Singh, Pakistan’ın saldırısı sonucu Hindistan’a başvurarak Yeni Delhi yönetiminden askeri destek talep etmek zorunda kaldı.
4 milyonluk nüfusu 3 milyonu Müslüman olan Keşmir, 1947’de Pakistan’a katılmaktan yana tavır alsa da Singh, Hindistan’la birleşme kararı aldı. Böylece Keşmir, 26 Ekim 1947 tarihli Katılım Anlaşması ile Hindistan’ın bir parçası oldu.
Pakistan’a katılma istekleri nedeniyle Hintli askerler ve aşırılık yanlısı Hindular, iki ayda Jammu bölgesinde 300.000’den fazla Keşmirli Müslümanı öldürdü.
Bazı tarihçilerin “soykırım” olarak nitelendirdiği bu katliamla, bölgedeki demografik avantajı Hindular lehine çevirerek olası bir referandumda Cammu ve Keşmir’i Hindistan’da tutmak amaçlandı.
1947’de bölgeye asker göndererek iki ülkenin ilk kez savaşmasına neden olan bu katliamın ardından 1 Ocak 1949’da BM’nin arabuluculuğunda imzalanan ateşkes anlaşmasıyla savaş sona erdi. Anlaşma, iki ülkenin bölgeyi askerden arındırmasını içeriyordu.
BM, 1948’den itibaren aldığı kararla, Keşmir halkının hangi ülkeye özgürce katılmak isteyeceği konusunda bir plebisit çağrısı yaptı. Ancak Hindistan, askerlerini onlara uymayarak Keşmir’den çekmemiş ve kontrol ettiği bölgeleri “Jammu Keşmir” adı altında ilhak etmiştir.
Pakistan ise Keşmir’e “Azad Keşmir (Bağımsız Keşmir)” ve “Gilgit Baltistan” olmak üzere iki özerk bölge statüsü verdi.
1965 ve 1999’da iki ülke arasında tam olarak aynı nedenle savaş çıktı.
Savaşların ardından sağlanan geçici ateşkes sonucunda Jammu ve Keşmir’in yüzde 45’i Hindistan’ın, yüzde 35’i ise Pakistan’ın kontrolünde kaldı. Bölgenin doğusundaki yüzde 20’lik kısım ise komşu Çin’e verildi.
Hindistan yönetimi plebisite karşı çıkarken, Pakistan BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.
Çin’in katılımı
Hindistan ile sınır anlaşmazlığı yaşayan Çin, 1956’dan 1962’ye kadar Keşmir’in doğusundaki Aksai-Chin platosunu ele geçirerek Keşmir meselesine müdahil oldu.
Pekin yönetiminin Keşmir konusunda Pakistan’ın yanında yer alması ve Pakistan’ın Keşmir’de dar bir bölgeyi Çin’e vermesi iki ülke arasındaki yakınlaşmayı pekiştirdi.
Çin’in Himalayalar bölgesindeki sınır anlaşmazlığını savaş yoluyla çözme girişimini dikkate alan Hindistan, Keşmir politikasını sağlamlaştırdı ve bölgedeki askeri yığınağını artırdı.
Kontrol Hattında zaman zaman çatışmalar yaşanıyor.
1972’de imzalanan Shimla Anlaşması ile belirlenen Kontrol Hattı (LoC) ile Keşmir’de Hindistan ve Pakistan’ın kontrolündeki bölgeler ayrıldı.
Son yıllarda karşılıklı ihlallere sahne olan Kontrol Hattı’ndaki çatışmalar nedeniyle iki ülke zaman zaman savaşın eşiğine gelebilir.
Her iki ülkenin nükleer silahları tarafları savaştan uzak tutsa da Keşmir meselesi yıllar içinde kangren bir hal aldı. Son olarak 2019 yılında yaptığı anayasa değişikliği ile Hindistan, Jammu Keşmir’in özel idare statüsünü kaldırmış ve kendisine bağlı “Territory of Unity” statüsü ile “Jammu Keşmir” ve “Ladakh” adı altında iki ayrı idari birim oluşturmuştur. merkez.
1980’lerin sonlarında halk ayaklanmaları görüldü.
1980’lerin sonlarına doğru, Hindistan kontrolündeki Jammu ve Keşmir’de kitlesel halk ayaklanmaları patlak verdi.
Şiddet eylemleri, politikacılara yönelik suikastlar, adam kaçırmalar ve benzerleri had safhadaydı.
Hindistan, bölgedeki olayların Pakistan tarafından desteklendiğini iddia ederek bölgeye ek güvenlik güçleri konuşlandırdı. Hindistan tarafından kontrol edilen Jammu Keşmir, Hint güvenlik güçleri tarafından insan hakları ihlallerine tanık oldu.
1990’ların sonunda iki ülkenin art arda yaptığı nükleer denemeler, olası bir savaşın boyutuna ilişkin endişeleri artırdı. 2000’li yıllardaki diyalog çabaları sonuç vermedi.
“Keşmir Dayanışma Günü”
Pakistan, dünyanın dikkatini 75 yıldır çözülemeyen Keşmir sorununa çekmek için 1989’da 5 Şubat’ı “Keşmir Dayanışma Günü” ilan etti.
“Keşmir Dayanışma Günü”, Cammu Keşmir’de Hindistan yönetimindeki Keşmir halkıyla dayanışma göstermeyi, onların kendi kaderini tayin hakkı için çabalarını desteklemeyi ve bölgedeki çatışmalarda hayatını kaybeden isyancıları ve sivilleri anmayı amaçlıyor.
Keşmir’de yıllarca süren çatışma ve şiddet olaylarında hükümet güçlerine bağlı on binlerce sivil, isyancı ve güvenlik görevlisi hayatını kaybetti.