Yaşam

100 yıllık Cumhuriyet tarihçiliği İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde

İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Tarih Vakfı’nın yeni süreli yayın organı Social History Academy: Ottoman-Turkish Studies Magazine işbirliğiyle düzenlenen “Cumhuriyet Tarihçiliğinin 100 Yılı Konferansı”.istanbul kampüsü’ de  gerçekleşti. Alanında önde gelen akademisyenler Cumhuriyet tarihinin nasıl yazıldığını farklı açılardan değerlendirdiler. Konferansın kapanışında Prof. Dr. İlhan İnhisarı ve Prof. Dr. Şevket Pamuk’un katılımıyla yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirildi.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü, Tarih Vakfı ve Sosyal Tarih Akademisi: Osmanlı-Türk Araştırmaları Dergisi işbirliğiyle düzenlenen “Cumhuriyet Tarihçiliğinin 100 Yılı” konulu konferans. merkezi İstanbul Kampüsü’nde gerçekleşti. Üç gün süren konferansta önde gelen akademisyenler, Türkiye’nin Cumhuriyet dönemi tarihinin farklı dönemlerde ve ülkelerde nasıl yazıldığını, rakip ideolojilerden veya teorik çerçevelerden alternatif kaynaklarla değerlendirdi. Konferans, “Cumhuriyet Tarih Yazımının Kaynakları”, “Cumhuriyet’e Türkiye Dışından Bir Bakış”, “1930-1980 Arasında Cumhuriyeti Nasıl Yazdılar?”, “Tarih Yazımında Yeni Yaklaşımlar” olmak üzere dört ana başlık altında gerçekleşti. Konferansın kapanışında Prof. Dr. İlhan Tekel ve Prof. Dr. Şevket Pamuk’un katılımıyla “Yuvarlak Masa Toplantısı” gerçekleştirildi.

“Tarih sadece belgelerle yazılmaz”

prof. Dr. Mehmet O. alkanmoderatörlüğünde düzenlenen Yuvarlak Masa Toplantısı’nda konuştu. prof. İlhan Tekeli şehir ve bölge plancısı iken tarih yazıcılığına nasıl ve neden geçiş yaptığını anlattı. Tarih yazıcılığının formülü nedir sorusunun kendisini tarih disiplinine yönelttiğini söyleyen Monopolu, tarihin bilgi, belge ve araştırmalara dayalı olarak tekil olarak yazılabileceğine ve bir hakikatin var olduğuna olan inancını nasıl sorgulamaya başladığını anlattı. ve tarihin tek bir gerçek yorumu. Tarih yazıcılığı üzerine yaptığı okumalar sonucunda tarih yazıcılığının belgelere indirgenemeyeceğini ve tarihin anlatı boyutunun da değerli olduğunu belirtmiştir. Bugün geldiği noktada çoğulcu tarihsel anlatıların varlığını tartışmıştır.

“Ekonomik tarihçilik ekonomi politikten beslendi”

prof. Dr. Şevket Pamuk Cumhuriyet dönemi iktisat tarihçiliğine ilişkin görüşlerini paylaştı. Pamuk, ekonomi tarihçiliği ile siyasi tarih arasındaki bağlantıya dikkat çekti ve ekonomik süreçlerin toplumsal aktörlerle ilişkilendirilebileceğini belirtti. Kendi tarih yazıcılığı serüveninden yola çıkarak, iktisat tarihçiliğini farklı tarih yazıcılığı alanlarıyla birlikte ele almanın değerini vurguladı.

Cumhuriyet dönemi iktisat tarihçiliğinde kullanılan kaynaklardan bahseden Pamuk, özel arşivler, şirket arşivleri, devletin yayınladığı veri ve istatistiklere ve bu kaynakların uluslararası karşılaştırmalar açısından değerine değindi. Pamuk, “Bir tarihçi olarak şunu söyleyebilirim ki arşivde bulduğunuz her şeyi doğru kabul etmeyin. ‘Bu belgeler neyi temsil ediyor? Kağıda nasıl aktarıldı?’ bunun hakkında düşünmelisin. Tarihçinin bu konuda çok hassas olması gerekiyor” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

kemer-ajans.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu